danışmanlık hizmeti
“Hukuki Sorunlarınıza Profesyonel Çözümler Sunuyoruz”
⚙️ Bireysel Danışmanlık
Boşanma, nafaka, velayet, miras vb. konularda danışmanlık.
🏢 Kurumsal Danışmanlık
Şirket sözleşmeleri, ticaret hukuku, iş hukuku konularında profesyonel destek.
🏠 Gayrimenkul & Tapu Danışmanlığı
Tapu iptal davaları, alım-satım sözleşmeleri ve taşınmaz hukuku.
👮♂️ Ceza Hukuku Danışmanlığı
Ağır ceza davaları, ifade öncesi danışma, savunma hazırlığı.
Avukat Yusuf Kavak’tan bireysel ve kurumsal danışmanlık hizmetleri. Boşanma, ceza, iş hukuku ve daha fazlası için güvenilir çözümler alın.
Randevu Talebi için ;
Bizimle İletişime Geçin
📞 Ücretsiz Ön Görüşme Alın
0555 111 2233

Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?
- 10+ Yıllık Tecrübe
- Şeffaf Süreç Yönetimi
- Ön Görüşme İmkanı
- Dava Takibi ve Raporlama
- Her dava bir hayat meselesidir; biz bu sorumluluğun farkındayız

Danışmanlık Hizmeti Hakkında Sorular
Herkes mahkemeler önünde kendi hakkını aramak ve savunma yapma hakkı ve hürriyetine sahiptir. Dolayısıyla dava açmak ve hak aramak için avukat tutma zorunluluğu yoktur. Adliyede kendi hukuki işlerinizi takip edebilirsiniz. Bununla birlikte bazı durumlarda, örneğin ağır ceza davalarında ve 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlamalarda müdafi zorunludur. Gerekli görülürse mahkeme tarafından davaya avukat atanabilir veya bir avukat ile anlaşabilirsiniz bu durum tamamen sizin tercihinize bağlıdır. Ancak hukuki süreçler karmaşık ve teknik bilgiler gerektirdiği için girişilecek hukuki bir mesele öncesi bir avukat ile anlaşmanızı tavsiye ederiz.
Bu tür soruların kesin bir cevabı yoktur. Bir davanın tam olarak ne kadar süreceğini söylemek mümkün değildir ama dava konusu gereği gerçekleşecek olan aşamalar dikkate alınarak, avukatın tahmini bir süre söylemesi mümkündür.
Davanın kazanılması halinde, mahkeme masrafları karşı tarafa yüklenir. Mahkemece hükmedilen karşı vekalet ücreti avukata ait olacaktır. Bu yüzden mahkeme tarafından hükmedilen vekalet ücreti ve avukatın iş takibi için müvekkilinden talep ettiği ücret avukata ait olup müvekkile geri verilmesi söz konusu değildir.
Türkiye’de avukatlık ücretleri, genel olarak 6.000 TL ile 106.700 TL arasında değişmektedir. Avukatlık ücreti belirlenmesinde dava,dosya durum ve içeriğine göre değişebilir bu fiyatlandırmalar resmi gazetede yayınlanan AAÜT listesinde yayınlanır, barolar tarafından asgari dava tutarı belirlenirken azami için herhangi bir sınırlama yoktur.
- 6.000 TL den başlayarak birimine göre değişiklikler bulunur.
- Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalarda belirlenen maktu ücret 30.000 TL’dir.
- Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için maktu ücret 48.000 TL.
Evet ücretlidir, ilk görüşmesini sorulacak sorular ve hukuki sorunun tespiti anlamında ücretsiz olarak ulaşabilirisiniz, fiyatlandırma durumu için bize ulaşarak bilgi edinin.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca “Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse, Türkiye Barolar Birliği ve baro organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.” Avukat ve müvekkil gizliliği, avukatların müvekkillerine ait bilgi ve belgeleri saklama yükümlülüğüne denilmektedir. Bu gizlilik müvekkilin avukatına güvenle bilgi vermesini sağlamakla birlikte ikisi arasındaki güven ilişkisini de inşa eder. Esasında avukat ile müvekkili arasındaki ilişki, bir sözleşmeden önce güven ilişkisine dayanmalıdır. Bu nedenle avukat – müvekkil gizliliği önem arz etmektedir. Bu sebeple avukata tüm bilginin net ve doğru şekilde anlatılması en etkili sonuca ulaşmakta çok etkili biğr önem yer alır..
Görevli mahkemeye bir dava dilekçesi sunulmalıdır. Dilekçede mahkeme adı, davacı ve davalı bilgileri, dava konusu, hukuki sebep ve deliller, son olarak talepler belirtilmelidir. Dilekçe ile birlikte gerekli harçlar ve yargılama giderleri ödenerek dava açma süreci tamamlanır.
İstinaf, bir mahkeme kararının bir üst mahkeme tarafından incelenmesi sürecidir. İlk mahkemesinde verilen bir karara itiraz etmek isteyen taraflar, belirli bir süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunabilir. İstinaf, kararın hukuka uygunluğunu denetleme talebi taşır.
Temyiz ise istinaf sürecinin ardından gelen aşamadır. Temyiz başvurusu, mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığının incelenmesi amacıyla yapılır. Temyiz süreci, genellikle daha uzun sürer ve kararlar, Yargıtay tarafından belirlenen kriterlere göre değerlendirilir.
Özetle: İstinaf, davanın hem olgusal hem de hukuki yönünü denetleyerek hataları düzeltme amacı taşırken; Temyiz, sadece hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığını denetleyerek hatalı kararları bozma işlevi görür.